Modern Annelik: Süper Kahramanlık mı, Yoksa Yitirilen Bir Nostalji mi?

 

Mutfağında aynı anda yemek yapan, telefonla konuşan ve laptopta çalışan, yorgun ama kararlı bir anne; yerde ödev yapan çocuğu ve etraftaki eşyalarla modern anneliğin çoklu görev yükünü ve yoğunluğunu simgeliyor.

Bir Annenin Gözünden Değişen Zamanlar ve Bitmeyen Roller

Yazımın en başında açıkça itiraf etmeliyim ki, çocuk yetiştirmenin zorlukları hep bilinen bir gerçekti; ama ben sadece "anne olacağım" sanıyordum. Oysa zamanla anladım ki, günümüz anneliği sadece annelikten çok daha fazlasını gerektiriyor. Bir öğretmen, bir psikolog, bir aşçı, bir hizmetkâr, bir servis şoförü, bir proje asistanı, bir sosyal etkinlik uzmanı… Belki de tüm bu rollerin toplamıyım artık.

Şimdilerde sadece "annelik yapmak" sanıyorum ki artık bir nostaljiden ibaret. Hele ki 90'larda çocuk olanlar (aramızda kalsın, yaşımız ortaya çıkmasın 😊) bu hissi çok iyi bilir:


Çocukluğumuzdaki Özgürlük Hissi ve Annelerimizin Rolü

Hatırlıyorum da, tüm mahalle arkadaşlarımızla okula gidip gelirdik. Öğretmenin verdiği yemek listesine göre beslenme yerdik; eve dönmek için ders zili beklemezdik, teneffüslerde koşturmaca oynardık. En önemlisi de, kendimiz kalkar, hazırlanır, ödevlerimizi yapar; başarıyı da başarısızlığı da kendimize ait hissederdik. Ah, şimdi düşünüyorum da, nerede kaldı o özgürlük hissi?

Annelerimiz, okula düzenli gidip gelmemizi sağlar, beslenmelerimizi listeye göre hazırlar, genel anlamda tüm ihtiyaçlarımızı görürlerdi ama derslerimize çok müdahil olmazlardı. Çünkü ödevlerimizi genellikle tek başımıza veya arkadaşlarımızla yardımlaşarak yapardık. Başarı ya da başarısızlık doğrudan kendi sorumluluğumuzdaydı. Daha çok ahlaki değerler kazanmamızı ön planda tutarlardı. Bu benim çocukluğumdan bildiğim annelikdi.


Günümüz Annelik Serüveni: Bir Okul Günü Macerası ve Bitmeyen Sorumluluklar

Peki ya günümüzde modern annelik ne durumda? İçinde bulunduğum bu durumu itiraf etmek zor olsa da, birçok annenin benimle aynı yollardan geçtiğini düşünmek biraz iç rahatlatıcı 😊

Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan okul günü maceramıza ne demeli? Öncelikle, saatinde yatırmama rağmen erken kalkmayı reddeden minik bedenleri uyanmaya ikna etmekle başlıyor her şey. Sonra sağlıklı bir kahvaltı yapması için "beş dereden su getiriyor", bin bir dil döküyorum. Okula yetişmesi için uykusu hala açılmamışken kollarından formasını bir can havliyle giydirip, çantasını ve beslenmeyi kaptığımız gibi motivasyon dil dökmeleriyle ancak okula varabiliyoruz. Onu isteksizliğinden kaynaklanan en az on beş kere el sallamasıyla okul bina sınırına uğurladıktan sonra, günü başarıyla başarmış bir süper anne edasıyla nihayet kendime dönüyorum.

Ama bitmedi! Evde beni bekleyen yeni senaryolar var:

  • Bugün ne pişireceğim?

  • Temizliğe nereden başlayacağım?

  • Acaba iş raporumu zamanında yetiştirebilecek miyim?


Okul Çıkışı ve Gün Sonu Koşturmacası: Yorulmak Bilmeyen Süper Anneler

Her işi yetiştirmenin verdiği o tuhaf mutlulukla tam saatinde okul çıkışına yetişiyorum. Çocuğumun mutsuz gelen suratını görmemezlikten gelip "Günün nasıl geçti?" sorusu yerine, okuduğum binlerce çocuk yetiştirme kitaplarından öğrendiğim alternatif bağ kurma iletişimi tarıyor annelik yazılım botlarım. Süper annelik modasının mutluluğa odaklan tavsiyesine uyup "Seni bugün en çok ne mutlu etti?" diye soruyorum.

 Cevabını "hiç" olarak aldığım an bu da benim çöküş anım sanırım. O mutlu olsun istiyordum.

Eve Dönünce Dinlenme Zamanı mı? Eyvah O Ödevler!

Eve gelince dinlenme zamanı mı?Maalesef modern anneliğin en vurucu kısmı burada başlıyor! Ödevlerini yapmasına yardım et, yapamadıklarını öğren-anlat… Hele bir de teknoloji tasarım gibi kartondan yapılacak bir ödevi varsa, eyvahlar olsun, o gece uyku da yok sana. Sınavları yaklaşıyorsa, "keşke ben girsem daha kolay olurdu" dediğim doğrudur. Hele ki Türkçe ve İngilizce konuşma sınavı hazırlığı yok mu, Sayın Eğitim Bakanımız ocağımıza incir ağacı dikmek isteseydi ancak bu sistemi kurardı 😂

Nerede kaldı ki kitap okuyacaktık, LGS'ye zemin hazırlamak için yeni nesil soru çözecektik, gelişimi için kaliteli zaman geçirecektik.😕 Biz gece yatağımıza  girdiğimizde dahi, "Türkçe sınavı nasıl geçti?", "Dershaneye mi verseydim?", "Daha fazla test mi çözdürseydim?" sorularıyla uykusuz kalırken, çocuklarımızın çocukluklarından da çalmaya başladığımızı hissediyorum. 

Ah bu annelik!

 Hep bir suçluluk hissi… 

Peki neden böyle olduk?

Gelin hep birlikte durum analizi yapalım.


Annelerin (ve Babaların) Eğitim Sürecine Daha Fazla Dahil Olma Nedenleri

  • Artan Akademik Rekabet: Günümüz eğitim sisteminde üniversiteye giriş, iyi liselere yerleşme gibi hedefler için rekabet oldukça yüksek. Sınav odaklı bu sistem, çocukların daha küçük yaşlardan itibaren yoğun bir akademik baskı hissetmelerine yol açıyor. Ebeveynler de çocuklarının bu rekabette geri kalmaması için doğal olarak daha fazla çaba sarf ediyorlar.

  • Gelecek Kaygısı: Ebeveynler, çocuklarının iyi bir eğitim alarak gelecekte daha iyi iş imkanlarına ve daha kaliteli bir yaşama sahip olmalarını istiyorlar. Bu gelecek kaygısı, onları çocuklarının ders başarılarını yakından takip etmeye, özel dersler veya ek kaynaklar bulmaya, hatta ödevlerine aktif olarak yardım etmeye itiyor.

  • Eğitim Sistemindeki Değişiklikler ve Belirsizlik: Sık değişen müfredatlar, sınav sistemleri ve belirsizlikler, ebeveynlerin kendilerini de sürekli güncel tutma ve çocuklarına rehberlik etme ihtiyacı hissetmelerine yol açıyor. Anlamakta zorlandıkları konularda çocuklarına destek olmaya çalışıyorlar.

  • Bilgiye Erişim Kolaylığı ve Kıyaslama: İnternet ve sosyal medya sayesinde bilgiye erişim artık çok kolay. Ancak bu durum, diğer ebeveynlerin ne yaptığına dair sürekli bir kıyaslama ortamı da yaratabiliyor. "Acaba ben yeterince yapıyor muyum?" kaygısı, ebeveynlerin daha fazla dahil olmasına neden oluyor.

  • Okuldan Beklentiler ve İletişim: Günümüzde okullar ve öğretmenler de velilerden daha aktif katılım bekleyebiliyor. Çeşitli platformlar üzerinden sürekli iletişim, veli toplantılarının sıklığı ve projelerde ebeveyn desteği beklentisi, bu dahil olma sürecini pekiştiriyor.

  • Ebeveynlik Anlayışının Değişimi: Modern ebeveynlik anlayışı, çocukların sadece temel ihtiyaçlarını karşılamaktan çok, onların tüm gelişim alanlarına (akademik, sosyal, duygusal) aktif olarak yatırım yapmayı teşvik ediyor. Bu durum da ebeveynlerin eğitim sürecinde daha proaktif olmalarını sağlıyor.

Bu faktörlerin hepsi birleştiğinde, ebeveynlerin çocuklarının eğitim hayatına bu denli yoğun bir şekilde dahil olmaları, kaçınılmaz bir hale geliyor. Bu da çoğu zaman, özellikle annelerin omuzlarındaki yükü ve hissettikleri kaygı düzeyini artırıyor.

Eyvah! Bir sorunumuz daha var.

Bir de bu yıl LGS yılımız bizim. Okul başarısı için klasik sınava çalıştırıp geleceğini belirlemede yeni nesil test sınavına girerek yaşadıkları bu sistemsiz sistemin yaşattığı travmalardan sanıyorum ki hepimiz nasibimizi alıyoruz.😔


LGS Süreci ve Bitmeyen Tavsiye Arayışları

Bu modern annelik macerasında ve LGS sürecinde tavsiyelere de açığım 😊

Yorumlarda buluşalım, siz bu konuda neler yaşadınız?

Yorumlar